İSİM (AD)

Dilimizdeki her bir sözcük, somut veya soyut değişik bir varlığı karşılar. Örneğin, “kitap, ağaç, ev…” sözcüklerini okuduğumuzda veya duyduğumuzda, aklımızda hemen daha önce gördüğümüz ve özelliklerini az çok bildiğimiz bazı varlıklar canlanır. 

Bazı sözcükler ise aklımızda belli bir nesneyi canlandırmaz. Örneğin, mutluluk, iyilik, sevgi…” gibi sözcükler, aklımızda sadece bazı düşüncelerin ya da kavramların belirmesini sağlar. 

Demek ki, dilimizde her varlık ve kavrama değişik bir ad verilmiştir. Bu adlar, varlıkları ve kavramları diğer varlık ve kavramlardan ayırt etmemize yaramaktadır.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı gibi, canlı ve cansız varlıklar ile kavramları karşılayan ya da tanıtan sözcüklere ad (isim) denir.

İsimler, varlıklara verilişlerine, varlıkların oluşlarına ve sayılarına göre bölümlere ayrılır:

 A. Varlıklara verilişlerine göre isimler:

  • Özel isim
  • Cins (tür) ismi

 B. Varlıkların oluşlarına göre isimler:

  • Somut (madde) isim
  • Soyut (mana) isim

 C. Varlıkların sayılarına göre isimler:

  • Tekil isim
  • Çoğul isim
  • Topluluk ismi

Varlıklara Verilişlerine Göre İsimler:

 Özel ve cins isimler olmak üzere ikiye ayrılırlar.

 Özel Ad (İsim)

 Âşık Veysel, Sivas’ta dünyaya gelmiş.”

Yukarıdaki altı çizili sözcükler, dünyada başka benzeri olmayan varlıkları mı karşılıyor?

Evet, “Âşık Veysel” dünyada başka benzeri olmayan bir kişinin adıdır. “Sivas” ise dünyada tek olan bir şehrin adıdır. Yine “Atatürk, Ağrı Dağı, Kızılırmak” sözcükleri de başka benzeri olmayan varlıkların adıdır. Görüldüğü gibi bazı isimler, dünyada tek olan varlık ve kavramları karşılamaktadır.

İşte bunlar gibi evrende tek olan, başka benzeri olmayan varlık ve kavramları karşılayan adlara özel ad (isim) denir. 

Şimdi özel isimlerin neler olduğunu ayrıntılarıyla inceleyelim: 

  • Kişi adlarıyla soyadları:

Ahmet Haşim, Orhan Veli Kanık, Yunus Emre… 

  • Hayvanlara verilen özel adlar:

Boncuk, Minnoş, Tekir, Maviş, Sarıkız… 

  • Ulus adları:

Türkler, Almanlar, İngilizler… 

  • Dil ve lehçe adları:

Türkçe, Almanca, İngilizce, Oğuzca, Kazakça, Kırgızca… 

  • Din ve mezhep adları:

Müslümanlık, Hristiyanlık, Hanefilik, Katoliklik… 

  • Ülke adları:

Türkiye, Azerbaycan, İngiltere… 

  • Kıta ve bölge adları:

Asya, Avrupa, Afrika, İç Anadolu, Doğu Anadolu… 

  • Şehir, ilçe ve köy adları:

Konya, Zonguldak, Devrek, Araklı, Pervane köyü, Pekmezci köyü… 

  • Mahalle, meydan, bulvar, cadde ve sokak adları:

Yıldız Mahallesi, Zafer Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Hürriyet Caddesi, Reşat Nuri Sokağı… 

  • Deniz, nehir, göl, dağ, boğaz ve ova vb. adları:

Ege Denizi, Fırat Nehri, Van Gölü, Ağrı Dağı, Çanakkale Boğazı, Konya Ovası… 

  • Kitap, dergi ve gazete adları:

Nutuk, Türk Dili dergisi, Milliyet gazetesi…

  • Kurum, kuruluş ve dernek adları:

Türk Dil Kurumu, Milli Kütüphane, Yeşilay Derneği, Talim ve Terbiye Kurulu, Gazi İlköğretim Okulu… 

  • Gezegen ve yıldız adları:

Merkür, Neptün, Plüton… 

Yukarıdaki özel adların, dünyada başka bir benzeri olmayan varlık ve kavramları karşıladığını gördünüz mü? 

Özel adlar her zaman büyük harfle başlar. Özel adlara gelen çekim ekleri de kesme işareti ile ayrılır.

Atatürk, Nutuk’u Türk halkına armağan etmiştir.”

Ancak özel adlara getirilen yapım ekleri kesme işaretiyle ayrılmaz.

Türkçe, dünyanın en zengin dillerindendir.”


Tür Adı (Cins İsmi)

Kitap ruhun ilacıdır.”

Okul, hayata hazırlandığımız yerdir.”

Köpek, sadık bir hayvandır.”

Yukarıdaki altı çizili sözcükler, aynı türden varlıkları mı karşılıyor?

Evet, kitap, okul, köpek sözcükleri, aynı türden birçok varlığı karşılamaktadır. Bu sözcükler, genel anlamda aynı özelliklere sahip varlıkların ortak adıdır. Bu isimler, dünyada başka benzerleri bulunan varlıkları karşılamaktadır.

 Tür Adı    ð   kitap    ð   Benzerleri var.  ð   Aynı türden birçok varlığın ortak adıdır.

 Özel Ad   ð   Nutuk    ð   Benzeri yok.     ð  Atatürk tarafından yazılmış bir kitabın adı.

Yukarıda görüldüğü gibi, aynı türden birçok varlığı karşılayan ve genel anlamda kullanılan “kitap” sözcüğü tür adı, Atatürk’ün yazdığı ve başka benzeri bulunmayan bir kitabın adı olan “Nutuk” sözcüğü ise özel addır. 

Demek ki, aynı türden birçok varlık veya kavramı karşılayan adlara tür (cins) adı denir.

“Dünya, güneş ve ay” sözcükleri, cümlede sadece gök bilimi terimi olarak kullanıldığında özel ad olur ve büyük harfle başlar. Bu sözcükler, günlük kullanımlarda ise tür adıdır ve cümle içinde küçük harfle başlar.

Ay, hem Dünya’nın hem de Güneş’in çevresinde döner.” cümlesinde “Ay, Dünya ve Güneş” sözcükleri terim olarak kullanıldığı için özel isimdir.

“Seni dünyalara değişmem.” ve “Yağmurdan sonra güneş açtı.” cümlelerindeki “dünya” ve “güneş” sözcükleri terim olarak kullanılmadığı için tür adıdır.


Varlıkların Oluşlarına Göre İsimler

“Kitap, çiçek, soğuk” gibi sözcükler, duyu organlarımızla algıladığımız varlıkları karşılıyor değil mi? Peki, “sevgi, korku, mutluluk, ruh” gibi sözcüklerin karşıladığı varlık ve kavramları da duyu organlarımızla algılayabiliyor muyuz

Kimi varlıkları duyularımızla algılarız. “Kitap, çiçek, soğuk” gibi sözcükler, duyularımızla algılayabildiğimiz varlıkları karşılar. Kimi varlık ve kavramları ise duyularımızla algılayamayız. “Sevgi, korku, mutluluk, ruh” gibi sözcükler ise beş duyumuzdan biri ile algılayamadığımız varlık ve kavramları karşılar.

Bu nedenle isimler, varlıkların bu oluşum durumuna göre somut ve soyut olmak üzere ikiye ayrılır. Şimdi bunları ayrıntısıyla inceleyelim.


Somut Ad (Madde İsmi)

Ağaçların arasından bir ışık süzülüyor.”

Rüzgâr olanca şiddetiyle esiyordu.”

Yağmur sonrası toprak kokusu havaya karıştı.”

Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler, duyularla algılanabilen varlıkları mı karşılıyor?       

Evet, “ağaç, ışık, rüzgâr, yağmur, toprak, koku ve hava” sözcükleri, beş duyu organlarımız ile algılayabildiğimiz varlıkları işaret etmektedir. Çünkü bu varlıkların her birinin algılanabilen bir maddesi vardır. Bu varlıklardan kimisini görme, kimisini dokunma, kimisini de koklama duyularımızla algılarız.

İşte bunlar gibi, bir maddesi olan ve varlığı beş duyu organından herhangi biri ile algılanabilen varlıkları karşılayan adlara somut ad (madde ismi) denir.

Aşağıdaki somut adları inceleyiniz. Bunların hangi duyu organıyla algılandığına dikkat ediniz.

          Görme: kapı, masa, kalem, ışık

      Duyma: ses

      Tatma: tatlı, ekşi, acı

      Koklama: koku

      Dokunma: hava, rüzgâr, elektrik, ısı

 

Soyut Ad (Mana İsmi)

Sevgi çiçek açmayan yere uğramaz.”

Güvensizlik başlayınca dostluk kaybolur.”

“Güç insanın ruhundadır, kaslarında değil.”

Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler, duyularla algılanamayan ama zihinde tasarlanabilen varlıkları mı karşılıyor?

Evet, “sevgi, güvensizlik, dostluk, ruh” sözcükleri, bir maddesi olmayan, bu nedenle de duyu organlarıyla anlaşılamayan kavram ve varlıkları karşılamaktadır. Fakat bu kavram ve varlıkları zihnimizde tasarlayabiliyor, onların var olduğuna inanıyoruz.

İşte bunlar gibi, duyu organlarıyla algılanamayan, sadece zihinde tasarlanabilen varlık ve kavramları karşılayan adlara soyut ad (mana ismi) denir. 

Rüya, iyilik, mutluluk, akıl, melek, saygı, cesaret, zekâ, insanlık, hayal, sevgi, özgürlük, korku, sevinç, sıkıntı, özlem, düşünce, kin, öfke, şüphe sözcükleri duyu organlarıyla algılanamadığı için soyut isimdir.

Bazı isimler, cümledeki kullanımlarına göre ya soyut ya da somut ad olurlar.

“Sabahları sıcak bir çorba içerim.” cümlesindeki “sıcak” sözcüğü, dokunma duyusuyla algılanabilen bir varlığı karşıladığından somut isimdir. 

“Bizleri çok sıcak karşıladı.” cümlesindeki “sıcak” sözcüğü ise “dostça ve sevgi dolu” anlamında soyut bir isimdir.


Varlıkların Sayılarına Göre İsimler 

Ağaç, ağaçlar, orman” isimleri, varlıkları aynı sayıda karşılamıyor değil mi? 

Evet, “ağaç, ağaçlar, orman” isimleri, varlıkları aynı sayıda karşılamıyor.

Ağacın altında dinleniyor.”  cümlesindeki “ağaç” sözcüğüyle tek bir ağaç anlatılıyor. 

“Karşıdaki ağaçlar budanıyor.” cümlesindeki “ağaçlar” sözcüğü, birden fazla ağacı ifade ediyor. 

Ormanda kaybolmuş.”  cümlesindeki “orman” sözcüğü de bir ağaç topluluğunu karşılıyor. 

Buna göre isimler, karşıladıkları varlıkların sayılarına göre tekil ad, çoğul ad ve topluluk adı olmak üzere üçe ayrılır.


Tekil Ad (İsim) 

Ağacın altında oturuyordu.”

Adam, çocuğa bir kitap verdi.” 

Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili isimler, sayıca tek bir varlığı mı karşılıyor? 

Evet, yukarıdaki “ağaç, adam, çocuk ve kitap” sözcükleri, aynı türden varlıkların sadece birini anlatıyor. Yine aynı şekilde “kitap, çiçek, kalem, ev, ağaç, sevgi, yol, çocuk” sözcükleri de sayıca tek bir varlığı karşılıyor. 

İşte bunlar gibi, aynı türden sayıca tek bir varlığı ya da kavramı karşılayan adlara tekil ad denir. Tekil adlar, isme çokluk anlamı veren “-ler / -lar” eklerini almaz.


Çoğul Ad (Çokluk İsmi)

“Geçti yaz günlerinin güzelliği,

Açık pencereler, damlar, bahçeler

Her şey ne sıcaktı, her şey ne iyi,

Hatta o karanlık, aysız geceler.”

                                    Ahmet Kutsi Tecer 

Yukarıdaki dörtlükte geçen altı çizili sözcükler, sayıca birden çok varlığı mı karşılıyor?   

Evet, dörtlükteki altı çizili sözcükler, sayıca birden çok varlığı karşılamaktadır. Çünkü her sözcükte çokluk anlamı vardır. Sözcüklerdeki bu çokluk anlamı da onlara getirilen “-ler / -lar” ekleriyle sağlanmıştır. 

Bu sözcüklerdeki gibi, aynı türden birçok varlığı ya da kavramı karşılayan adlara çoğul ad denir. Çoğul adlar, isme çokluk anlamı veren “-ler / -lar” eklerini alırlar.


Topluluk Adı 

Orman bekçi ile değil sevgi ile korunur.” 

Yukarıdaki cümlede geçen “orman” sözcüğü, “-lar, -ler” çokluk eklerinden birini almadığı hâlde birden çok varlığın bir arada bulunduğu bir topluluğu mu karşılıyor?   

Evet, “orman” sözcüğü çokluk eklerinden birini almadığı halde çoğul bir anlam taşımaktadır. Çünkü bu sözcük, ağaçlardan meydana gelmiş bir ağaç topluluğunu anlatmaktadır. Aynı şekilde, biçimce tekil olan “ordu” sözcüğü, askerlerden meydana gelmiş bir topluluğu karşıladığından anlamca çoğuldur. Yine, biçimce tekil olan ama aynı topraklar üzerinde yaşayan bir insan topluluğunu ifade eden “millet” sözcüğü de anlamca çoğuldur. 

İşte bunlar gibi, biçimce tekil olduğu hâlde birden çok varlığın bulunduğu bir topluluğu anlattığı için çoğul anlam taşıyan adlara topluluk adı denir. 

“Sürü, kurultay, kurul, bölük, takım, kervan, millet, halk, aile, demet, deste, düzine grup, ekip, küme, jüri, alay, tabur, tim, meclis, kafile, filo” gibi sözcükler de biçimce tekil oldukları hâlde çoğul bir anlam taşıdıklarından topluluk adıdır. 

Bazı sözcükler, cümledeki kullanımlarına göre ya tekil ad ya da topluluk adı olurlar. 

“Öğrenciler, sınıfı temizledi.” cümlesindeki “sınıf” sözcüğü, “öğrencilerin okulda ders gördükleri yer” anlamında tekil bir addır. 

Sınıf, yarın Ankara gezisine çıkıyor.” cümlesindeki “sınıf” sözcüğü ise “öğrenci topluluğu” anlamında kullanıldığı için topluluk adıdır.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.